Bruegel’in Babil Kulesi

Viyana'yı benim için anlamlı kılan -onlarca, hatta yüzlercesi sayılabilir, farkındayım- şeylerden biri Sanat Tarihi Müzesi'ndeki Bruegel tabloları. Özellikle de Babil Kulesi.

DOĞAN ERTUĞRUL 24 Temmuz 2018 YAZARLAR

Anvers’e hiç gitmedim. İsmini nedensiz bildiğimiz Avrupa şehirlerinden biriydi benim için. Ta ki Flaman ressam Bruegel’in Babil Kulesi’ni orada inşa/resm ettiğini öğrenene kadar. Biliyorum, çok geç kalmış bir bilgi bu. Ama her öğrenme geç değil midir zaten…

Viyana’yı benim için anlamlı kılan -onlarca, hatta yüzlercesi sayılabilir, farkındayım- şeylerden biri Sanat Tarihi Müzesi’ndeki Bruegel tabloları. Özellikle de Babil Kulesi.

İkinci versiyonu Roterdam’da sanırım. Ama benim aşina olduğum, tanıdığım imge burada. Viyana versiyonu.

İlk ne zaman gördüm, tam hatırlamıyorum. Yok, öyle sergide, müzede filan değil. Ortaçağ sanat ve tarihini anlatan bir kitap kapağıydı sanırım… İmge’dendi belki de… Tabloyu, saatlerce, günlerce uzun uzun incelediğimi hatırlıyorum…

Babil… Kule… Nemrud…

Sonra… Viyana’da ziyarete başladım Bruegel’i… Üstelik yalnız da değildi. Kimi zaman Caravaggio vardı yanı başında kime zaman- ve bugünlerde- Rubens…

İzah edilemez bir çekiciliği var Bruegel’in, özellikle de Babil Kulesi’nin… Aidiyet vehmi, kimlik hatta belki bilinçdışı…İbni Arabi, Yasin Suresi’nin ‘temessül’ ettiğini söyler. Bruegel’in tablosu hem imge hem de Kule imgesinin temessülü sanki…

Belki de yaşanmışlıklarla ilgili yanları var. Kimbilir yıllar önce Sofya’da konuştuğum bir Bulgar yönetmenin ‘Babil Kulesi’ adı verdiği kısa filmde  Balkanlar ile ilgili anlattıklarının etkisi…O öyle söylemişti, ‘Balkanlarda Babil Kulesi’ndeki gibi ara dünyalar var’….Her coğrafya Babil Kulesi değil mi zaten…

Dün yine gittim, Bruegel’i, Babil’i ziyarete… Küçük bir çocukken, ilk kez gördüğüm o Noel kartpostallarında yaşamak istediğimi hatırlıyorum. İçinde yaşadığımız dünya o kartpostallarla yer değiştirsin… Mekan, zaman, gerçeklik… Babil Kulesi’nde aynı şeyi yaşadım…Yaşıyorum hala…

Kule’nin inşası devam ediyor…Hatta kaç zaman önce tamamlanan kısımlarda insanlar yaşamaya başlamış…O kadar gündelik işler ile uğraştalar ki Kule ve inşa yok sanki. Salda bir iki işçi, kenarda bir iki çiftçi…

Dış dünyada, Anvers’te neler oluyor, bilmiyoruz. Çünkü Bruegel söylemiyor bize… Kral -Nemrud mu- biraz öfkeli anlaşılan. Yakın planda birkaç işçi…Maiyeti huzursuz… Göğe ok fırlatabilirsin ama Kule’nin çöküşünü engellemek senin elinde değil… Mutlak iktidarının ona gücü yok…

Tarihçiler, uzmanlar diyor ki, Bruegel’in Babil Kulesi, Tanrısal iktidarın karşısında her gücün ne kadar yetersiz ve yok olmaya mahkum olduğunu gösteriyor…

Baksanıza inşası devam ederken yıkım başlamış, Kule şehrin üzerine doğru eğilmiş bile…

Anvers’e gideceğim..

WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com