Black Mamba’sız bir yıl

“Zamanın kıymetini bilin. Hayat problemlere takılmak ve cesaretini kaybetmek için çok kısa. Gülün, bir ayağınızı diğerinin önüne koyun ve ilerlemeye devam edin” derdi Black Mamba. Dediği gibi de yaptı. Cesaretini hiç kaybetmedi, güldü ve ilerlemeyi sürdürdü. Çünkü hayat çok kısa… Kısacık hayata şampiyonluklar, başarılar, sevinçler, üzüntüler sığdırdı. Bir yıl önce bugün, 26 Ocak 2020’de, kızı Gigi Bryant ile birlikte bir helikopter kazasında hayatını kaybetti. Spor camiası tam 365 gündür Kobe Bryant’sız…

HAYATININ AŞKI BASKETBOL YANIBAŞINDAYDI

Kobe Bryant’ın babası Joe Bryant, Kobe doğduğu sıralarda Philadelphia 76ers forması giyiyordu. Basketbolcu bir babanın çocuğu olan Kobe hayatının aşkı basketbol ile erken tanıştı. Henüz üç yaşındayken babasıyla antrenmanlara başlamıştı. Kobe Bryant beş yaşına geldiğinde ise babası Joe bir İtalya takımı ile anlaştı. Bryant ailesi İtalya’ya taşındı ve böylece Kobe çocukluk yıllarını İtalya’da geçirdi. Burada İtalyancayı anadili gibi öğrenmesinin yanı sıra Avrupa basketbol kültürü ile de haşır neşir oldu. Joe Bryant’ın emekli olmasının ardından aile Kobe’nin doğduğu kente, Philadelphia’ya geri döndü. İlk başlarda kültürel olarak alışmakta zorluk çeken Kobe adaptasyon sürecini en iyi yaptığı şeye odaklanarak geçirdi: Basketbol oynamak.

DOĞDUĞU KENTE DÖNÜŞ VE NBA KARARI

Kobe Bryant, Philadelphia’da Lower Merion Lisesi’ne yazıldı. Okul takımındaki performansı ile henüz lisedeyken ABD’yi büyülemeye başlamıştı. İlk sezonunda neredeyse tüm mevkilerde oynadı ve sezonu 31 sayı, 10 ribaunt ve 5 asist ortalamalarıyla tamamlamayı başardı. Takımının 50 yıllık şampiyonluk hasretine son verdi ve Pennsylvania’da yılın basketbolcusu seçildi. Lisedeki son 3 sezonunda da takımı ile çıktığı 90 maçtan 77 galibiyet ile ayrıldı. Ardından pek çok üniversiteden burs teklifi aldı. Ancak Kobe bunların hiçbirini umursamadı. Hayallerine bir an önce NBA’de oynamak vardı.

Lisenin ardından üniversiteye gitmek yerine NBA’e gitmeyi tercih etti. 1996 NBA Seçmeleri’ne katıldı. Kadroda pivot açığı olan Charlotte Hornets, Los Angeles Lakers ile anlaşma yapmıştı. Lakers’ın pivotu Vlade Divac’ı alacak ve karşılığında draft hakkını Lakers’a vereceklerdi. Kobe, Charlotte tarafından 13. sıradan draft edilir edilmez Divac karşılığında Lakers’a gönderildi. Charlotte Hornets’ın bu kararı hâlâ NBA tarihinin en talihsiz kararı olarak anılıyor…

“SEN GELECEĞİN YILDIZISIN…”

Kobe Bryant, draft öncesi Staples Center’a giderek Los Angeles Lakers oyuncularıyla bir antrenman yapma şansı yakalamıştı. O yılın en iyi savunmacısı seçilen LA Lakers oyuncusu Michael Cooper’a yıllar sonra 17 yaşındaki Kobe ile yaptığı idman sorulduğunda, “Karşımda 17 yaşında cılız bir çocuk vardı. Larry Bird gibilerine çektiğim tüm savunma numaralarını denedim. Her seferinde sıyrılıp şutunu atmayı başarıyordu. Bitmiştim. Uzun süredir bu kadar terlememiştim. Herkes şaşkınlık içerisindeydi. Antrenman sonrası toplandığımızda ‘Sen liseli bir velet değilsin. Sen geleceğin NBA yıldızısın’ dedim,” karşılığını vermişti.

‘JORDAN OLMAK İSTEMİYORUM’

Kobe Bryant 17 yaşında Los Angeles Lakers’a geldiğinde bir süre takımına ‘bench’ten destek verdi. Çaylak Kobe’nin elbette Eddie Jones, Nick Van Exel gibi yıldızların oynadığı takımda ilk beşte yer alması zaman alacaktı. Ancak Kobe Bryant sınırlı süre aldığı bu ilk sezonda dahi birçok rekora imza attı. 17 yaşında Lakers formasını sırtına geçirdiği anda bir rekora imza atmıştı bile. Takımın NBA forması giyen en genç oyuncusu olmuştu. Aynı zamanda 1997 yılının All-Star haftasında smaç yarışması şampiyonu olarak NBA tarihinin en genç smaç şampiyonu oldu. Akıllara “Michael Jordan’ın varisi mi?” sorularını getiriyordu. Ancak o hep aynı şeyi söyledi: “Bir sonraki Michael Jordan olmak istemiyorum. Ben yalnızca Kobe Bryant olmak istiyorum.”

LAKERS’TA KOBE RÜZGÂRI

1998-1999 sezonunda artık Lakers için Kobe Bryant hikayesi büyük harflerle yazılmaya başladı. İlk beşte yerini alan Kobe, sezonu 20 sayı, 5,3 ribaunt, 3,8 asist ve 1,4 top çalma ortalamalarıyla tamamladı. Play-off oynamayı başarsa da şampiyonluğa ulaşamadı.

1999-2000 sezonuna girildiğinde Lakers’a koç olarak, Michael Jordan’lı Chicago Bulls’ta altı şampiyonluk yaşamış olan Phil Jackson geldi. Jackson Lakers’ta 1996 yılında takıma katılan ancak bir türlü isteneni veremeyen 2,16 metre ve 147 kilo olan pivotu kazandırdı: Shaquille O’Neal. Koçun oynattığı sistemde Kobe ile Shaq takımın mükemmel ikilisi oldu. Kobe ve Shaq hanedanlığında Los Angeles Lakers 2000, 2001 ve 2002 yıllarında şampiyonluğa adını yazdırdı. Kobe üç şampiyonluğa ulaşan en genç oyuncu oldu.

SHAQ’SİZ KOBE

İkili olarak aldıkları üst üste üç şampiyonlukta da finaller MVP’si Shaquille O’Neal seçildi. Kobe Bryant ise artık gerçek anlamda “lider” olmak istiyordu. Kobe’li şampiyonluklar için “Shaq sayesinde, Shaq olmadan o bir hiç” gibi yorumlar geldi. Takım içerisinde yaşanan birtakım anlaşmazlıklar sonucu Lakers, Shaq ile yollarını ayrıldı. Böylelikle Kobe Bryant “Shaq’siz şampiyonluk” yaşayacak ve eleştirilere cevap vermiş olacaktı.

Ancak işler Kobe’nin planladığı gibi gitmedi. Shaq’siz Kobe Bryant tam 6 sezon şampiyonluk yüzü görmedi. Kişisel istatistikleri gayet iyiydi. Kariyerinin en yüksek ortalamalı sezonlarını geçirdi. Birçok rekora ve ilke adını yazdırdı bu altı sezon içerisinde. 2005-2006 sezonunda Dallas Mavericks maçının üçüncü çeyreği bittiğinde skor tabelası “Kobe Bryant:62 – 61: Dallas” şeklindeydi. Aynı sezon Toronto Raptors’a karşı 81 sayı buldu. Bu başarı ile Lakers tarihinin bir maçta en çok sayı bulan oyuncusu unvanını alırken, NBA tarihine de bir maçta 100 sayı atan Wilt Chamberlain’in ardından ikinci sıraya adını yazdırdı. Fakat bireysel başarılar şampiyonluk getirmiyordu. 2007-2008 sezonunda kariyerinde ilk defa ‘en değerli oyuncu’ (MVP) seçildi. Fakat 2008 finallerinde Boston Celtics’e yenilerek MVP olduğu sezonu hüsranla tamamladı.

2008-2009 sezonu başında takıma yapılan takviyeler ve benimsenen yeni oyun stili sonucu Kobe’li Lakers iki şampiyonluk daha aldı. 2009 ve 2010 finallerini kazanan Lakers’da iki finalin de MVP’si Kobe Bryant oldu. Böylece Kobe ‘Shaq’siz şampiyonluk’ almış oldu.

BEŞ YÜZÜK VE SAYISIZ ÖDÜL

Kariyeri boyunca 5 şampiyonluk yüzüğü kazanan Kobe, 2 kez finaller MVP’si, 1 kez de normal sezon MVP’si seçildi. Tam 18 kez All-Star seçilirken, 4 kez All-Star maçı MVP ödülüne layık görüldü. 2008 ve 2012’de ABD Milli Takımı ile Olimpiyat Oyunları altın madalyası kazandı.

38 YAŞINDA BASKETBOLU BIRAKTI

2013 yılında bir play-off maçında aşil tendonunun yırtılması sonucu aylarca parkelerden uzak kaldı. 2015-2016 sezonun başında ise ‘Sevgili Basketbol’ adlı mektubu ile sezon sonunda emekli olacağını duyurdu.

“Sevgili basketbol,
6 yaşındaki bir çocuğa Lakers hayalini verdin. Seni bunun için her zaman seveceğim. Ancak seni takıntılı biçimde daha fazla sevmem mümkün değil. Bu sezon elimde kalan ve verebileceğim her şeyi veriyorum.
Kalbim hızlı çarpışları kaldırabilir. Zihnim tüm zorluklara dayanabilir. Ancak bedenim artık veda zamanının geldiğini biliyor. Ve bu sorun değil. Seni bırakmaya hazırım. Bunu bilmeni istiyorum. Böylece birlikte yaşadığımız her anın tadını çıkarabiliriz. İyisiyle kötüsüyle. Birbirimize her şeyimizi verdik.
Her ikimiz de bundan sonra ne yaparsam yapayım o ilk zamanki çocuk olacağımı biliyoruz. İç içe geçmiş çoraplarla köşedeki çöp kutusuna basket atmaya çalışan çocuk. Maçın bitmesine 5 saniye var. Top elimde. 5 … 4 … 3 … 2 … 1. Seni hep seveceğim.

Kobe.”

Kobe Bryant, 13 Nisan 2016’da parkeye son kez adımını attı. Staples Center’da Utah Jazz maçı ile seyircilere elveda diyen Kobe, son maçında 60 sayı atarak salondan ayrıldı. Maçın ardından yaptığı konuşmada ise şöyle dedi:

“Bugün son bir kez sahaya çıkıp mücadele etmek, elimden geleni yapmak istedim. En güzel tarafıysa çocuklarımın beni en iyi zamanlarımda oynadığım gibi oynarken izleyebilmesi oldu.Ne söyleyebilirim ki, 20 yılın ne kadar hızlı geçtiğini anlamadım bile.

Mamba gider!”

Emekliliğinin ardından Los Angeles Lakers’ta Kobe Bryant’ın taşıdığı 8 ve 24 numaralı formalar da emekli edildi. Formaları Staples Center’ın kirişlerine asılan Kobe, giydiği iki numarası da emekli edilen ilk ve tek basketbolcu.

VEDA…

Kobe Bryant, 26 Ocak 2020 günü 13 yaşındaki kızı Gianna Bryant ile birlikte helikopter kazası sonucu hayatını kaybetti. 41 yaşında hayata gözlerini yumarken arkasında ‘Mamba Mentalitesi’ bıraktı: Çok çalışmak, en yükseği hedeflemek ve asla pes etmemek.

Mamba gider, mirası kalır. Bugün hâlâ spor camiası ve basketbolseverler onu özlüyor ve anıyorlar. Basketbola kazandırdıkların ve yaşattığın heyecanlar için teşekkürler Kobe. İyi ki geçtin bu dünyadan…