İşgal günlerinde Anadolu

SELAHATTİN SEVİ 23 Nisan 2020 FOTOĞRAF

1919 Mayıs’ında dönemin Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos ordularına Anadolu’ya çıkın emri verdiğinde, bir ‘felaketin’ da kapısını aralamıştı. Aradan üç yıl bile geçmeden yanlış hesap ‘Ankara’dan döndü. Acı fatura önce büyük bir hezimet olarak önüne geldi Venizelos’un. Savaşı kaybetmişti. Sonrasında ise iktidarını bitirecek süreç başladı. Yunan halkı için bu yeni ve büyük bir travmanın adı konulmuştu: Küçük Asya Felaketi!

Yunan ordusuna ait bir savaş uçağı Eskişehir yakınlarında yüz ovaya inmiş. Etrafında meraklı çocuklar.

Büyük hayaller uğruna önce İzmir’e, sonrasında da Anadolu içlerine kadar ilerlemişti Yunan ordusu. İki kıta ve beş denizde Yunan hakimiyetini hedefleyen, tarih kitaplarından aşina olduğumuz ‘Megalo İdea’ doktrininin peşine düşen Venizelos ve Ordusu bozguna uğramıştı ama yeni Türkiye’nin de temelleri atılmıştı bu savaşta. 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin direnişi komuta etmesi için yetki verdiği Mustafa Kemal’in deyimiyle, geldikleri gibi gitmişlerdi.

Üzerinde Yunan bayrağı olan bir motorsiklete binen Yunan teknisyen. Etrafında rütbeli ve rütbesiz askerler.

Atina’da sergisi de açılan, Yunanistan’ın saygın ve dünyaca ünlü Benaki Müzesi yayınlarından çıkan ‘Küçük Asya 1921’ kitabı o işgal günlerine dair çarpıcı fotoğraflarla bir döneme ışık tutuyor. Yunanistan ordusuna ‘embedded’ olarak iştirak eden ve Anadolu işgalini Yunanistan’ın gözünden kayıt altına alan fotoğraflarda Anadolu’nun gündelik hayatına, düzenli ordu öncesi çeteler oluşturup düşman askerine karşı savaşan ‘efeler’e kadar birçok ayrıntılı görüntü mevcut. Her ne kadar embedded, yani iliştirilmiş gazetecilik hayatımıza yaygın olarak birinci körfez savaşı ve Irak’ın işgali zamanlarında girse de şüphesiz o zamanlar da böyle bir imkan vardı. Bir gazeteci veya fotoğrafçı bir Ordu ile birlikte savaş ortamında görev yapabiliyordu. Denemeleri Kırım Savaşı ile başlayan, Balkan harbiyle devam eden, Birinci Dünya Savaşı’nda artan uygulama Kurtuluş savaşında da sürmüştü. Savaşı Yunanistan cephesinden izleyen fotoğrafçı Henri-Paul Boissonnas objektifini sadece cepheye değil, cephe dışına da tutmuştu. Savaş meydanları kadar doğal Anadolu manzaraları, antik ve tarihi eserler Boissonnas’ın kadrajına girmişti.

Masrafları hariç 3 bin İsviçre Frangı parayla Yunan ordusuna fotoğraf çeken Boissonnas’ı bizzat Dışişleri Bakanı Yorgo Baltacı görevlendirmişti. Savaş süresince birçok kez memleketi İsviçre’ye gelip gitmişti. Daha önce de Balkanlar’da, özellikle Makedonya’da benzer çalışmalar yapan fotoğrafçı, savaş öncesinde de Yunanistan’ı fotoğraflamıştı.

Uşak. Anadolu işgali devam ederken Uşak’ta kadınlar meydanda yün kurutuyor. Kazandıkları parayı muhtemelen cepheye gönderecekler.

İzmir, Bursa, Uşak Kütahya, Eskişehir ve Sivrihisar hattında onlarca kare çeken fotoğrafçının kitapta 300 eseri yer alıyor. Bir yandan da çektiği fotoğrafları Amerikan gazetelerine gönderen ve para kazanan Henri Paul Boissonnas yıllar sonra da yaptıklarıyla bir döneme ışık tutuyor.

Bursa. İşgal altındaki şehirde Yunan ordusu halka açık ‘içtima’ yapıyor.

Kitapta ‘Kemal’in askerleri’ olarak anılan Kuvva-i Milliye güçleri de Boissonnas’ın kadrajına girmiş.

Batı Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusu evlere kadar girmiş.

Yorgun ve bitkin olduğu halde memleketini işgale kalkan düşmanı sürüp atan Kuvva-i Milliye güçleri. Kağnılarla cepheye erzak, silah ve mühimmat taşıyor.

Bursa. Şehri işgal eden Yunan ordusu askerleri mahallelere kadar girmiş.

Bir yanda düşman askerleri, bir yanda dere kenarında çamaşır yıkayan ve yüzlerini Anadolu kadınları.

Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusu ‘geldikleri gibi gidiyor’.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com