Bilgen: İhtiyaç ve destek olursa çalışmalarımız bir siyasi partiye dönüşebilir

Eski HDP Milletvekili ve Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen uzun süredir çalışmalarını yürüttüğü bir “hareket” için bu kez “partileşme” ifadesini kullandı. Bilgen, yeterli toplumsal desteği görmeleri durumunda bu hareketin siyasi partiye dönüşebileceğini söyledi.

KRONOS 01 Aralık 2021 GÜNDEM

HDP eski milletvekili ve Kars Belediyesi eski Başkanı Ayhan Bilgen, yeni bir siyasi hareketin içinde olduğunu, bu ay içerisinde yeni oluşumu deklare edeceklerini açıkladı. Bilgen, söz konusu oluşumun seçimlerin 2023’te gerçekleşmesi durumunda toplumsal desteğe göre bir siyasi partiye dönüşebileceğini de belirtti.

BBC Türkçe’den Ece Göksedef’in sorularını yanıtlayan Bilgen, siyasi hareketin içinde farklı partilere mensup isimlerin olduğunu söyledi ve “HDP içinden bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz” dedi.

TBMM eski Başkanı ve AKP milletvekili Bülent Arınç’ın “Ben Ayhan Bilgen’le de konuşuyorum. Biz kabul etseydik bize gelip milletvekili olurdu, bizimkiler sırtını dönünce HDP’den teklif alıp oraya gitti” sözlerini değerlendiren Bilgen, 2007’de içinde bulunduğu ‘Yeni Siyaset Girişimi’nin AKP’ye katılması için teklif yapıldığını ancak kendisinin muhalefette kalmayı tercih ettiğini belirterek “Kendisiyle 2000’li yılların başından beri tanışıyoruz, Mazlum-Der’deyken de görüşüyorduk. Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili siyasette her zaman diyaloğun, iletişimin gerekli, zorunlu olduğunu düşünen biriyim” dedi.

‘CHP, DEVA, GELECEK VE GEÇMİŞTE AKP’DE SİYASET YAPMIŞ İSİMLERLE GÖRÜŞÜYORUM’

Bilgen, CHP’nin ‘duayen siyasetçileriyle’, bugünkü aktif yöneticileriyle, DEVA ve Gelecek Partileri’nde görevli yönetici en üst düzeyde isimlerle de, geçmişte AK Parti’de siyaset yapmış isimlerle de, HDP yöneticileriyle de, şu an itibariyle aktif yöneticilerle temaslar içinde olduğunu söyledi. Bilgen, “Türkiye’de siyasetin tıkandığını düşünüyorum. Bunu iktidar ya da muhalefet ayrımı yapmaksızın söylüyorum. Yapısal sorunları olduğunu düşünüyorum siyasetin ve bu yapısal sorunları aşamadığımız takdirde bunun bedelini, siyasete olan güvenin çökmesiyle hepimiz ödeyeceğiz, bütün ülke ödeyecek. Dolayısıyla genel değerlendirmeler, birlikte çalışma arayışı değil, bu sorunların nasıl çözülebileceğine dair, neye ihtiyaç olduğuyla ilgili değerlendirme ve bilgi paylaşımıdır” ifadelerini kullandı.

‘TOPLUMSAL İLGİYE GÖRE BİR SİYASİ PARTİYE DÖNÜŞEBİLİR’

Bilgen, başlattığı hareketin partileşebileceğini kaydederek, “İhtiyaç kendisini hâlâ hissettiriyorsa, toplumsal destek de buna imkan veriyorsa… Bu mevcut partiler her yeri tapulamışlar gibi bir yaklaşım zaten demokratik kültüre aykırıdır. Ortada boşluk varsa da burada “Neden böyle bir şey yapıyorsunuz?” diye suçlanmak yerine aslında toplumun siyaset dışındaki kesimlerini siyasete taşıdığımız için takdir edilmemiz, desteklenmemiz lazım. Bunu ne kadar başarabiliriz, tabii ki toplumsal teveccühe, ilgiye bağlı” dedi.


Bilgen’in röportajından öne çıkan bölümler şöyle:

‘ÖNÜMÜZDEKİ AY PLATFORM MU SİYASİ PARTİ Mİ OLACAK DEKLARE EDECEĞİZ’ 

“Biz diye bahsettiğiniz ‘arkadaşlarınız’ kim? Kimler var yanınızda bu çalışmada?” sorusuna cevaben: “İzninizle bunu şu anda paylaşmam nezaket açısından uygun değil. Öyle bir aşamadayız ama bunu çok uzatmadan, önümüzdeki ay içerisinde artık, bir platform gibi mi başlayacağız yoksa bir siyasi hareket gibi mi kendimizi deklare edeceğiz, bunu netleştirdikten sonra zaten isimleri de paylaşmış olacağız. Şu kadarını söyleyeyim ki; siyasette geçmişte deneyimi olan ama kamuoyunda yıpranmamış, aleyhinde negatif algı olmayan ve birlikte uyumlu alışabilecek, farklı geçmişi ve farklı siyasi aidiyeti olan insanlar zaten çok fazla yok ne yazık ki. Toplumun ekseriyetinde de şöhretler kadrosu beklentisi yok. Sessiz çoğunluğun kendisini özne yapmak istiyoruz, kurtarıcı siyasetçileri önlerine koymak niyetinde değiliz, bu tarzı sorunlu görüyoruz. Yerel özneler çıksın istiyoruz, geçmişte akademide, sivil toplumda, medyada çalışmış isimler kendileri katılsın… Ünlü siyasetçiler gelsin bizi kurtarsın tarzına zaten bu kesim tepkili, buna tepkileri olduğu için yeni kurulan partilere de katılmıyorlar.”

‘HDP’YE SEMPATİ DUYAN YZÜDE 25, OY VERNE YÜZDE 10’

“Sizin politik geçmişinizi, HDP’de siyaset yaptığınızı hesaba katarsak, bu oluşumun da belli bir kesime, çoğunlukla Kürt seçmene veya HDP seçmenine hitap etmesi olası diye düşünebilir miyiz?” sorusu üzeirne: “Hayır, hayır. Bunun sorun çözeceği kanaatinde değilim. Şunu hep ifade ettim, HDP’ye sempati duyanla HDP’ye oy veren arasındaki makas çok açık. Yüzde 25’ler oy verebilirim diyor ama yüzde 10 oy veriyor. Sempati duyup oy vermeyenleri hedeflemek, onlara hitap etmek, yani bütün partilere, her partinin tabanına hitap etmek gayet tabii mümkün.”

‘HDP İÇİNDE BİR FRAKSİYON OLMAYI HEDEFLEMİYORUZ’

“Ama biz özgün olarak HDP içinden bir klik gibi ya da HDP’den bir çizgi, bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Toplumsal merkezi önemsiyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii başta, en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz. Sadece Kürt sorununa odaklı, sadece HDP tabanına talip bir siyasi hareketin başarı şansını da görmüyoruz doğrusu.”

‘GEÇMİŞTE MHP’DE SİYASET YAPMIŞ, ÜLKÜCÜ HAREKETTEN GELEN İSİMLERLE GÖRÜŞÜYORUZ’

“MHP’yle de görüşüyor musunuz?” sorusuna cevaben: “MHP kökenli arkadaşlarımızla, ülkücü hareketten gelen, geçmişte MHP’de siyaset yapmış isimlerle görüşüyoruz ama MHP ile bir kurumsal iletişimimiz yok. Diğerlerini de kurumsal diye tarif etmek yanlış olur. AK Parti, İYİ Parti ve CHP aidiyeti olanlarla bir takım temaslarımız var. Ama bu isimler kurumları adına görüşmüyorlar bizimle. A partisi, B partisi adına değil kişisel ilişkilerimiz var, arayışlarını biliyoruz, tartıştıklarını, yazdıklarını önemsiyoruz. Yoksa bir transfer, bir kadro kurma arayışı değil. Son derece etik bir hassasiyet gösteriyoruz. Bu çalışma sonunda ‘mevcut aktörlerle olmuyor, yeni bir adres inşası gerekiyor’ noktasına gelirse o zaman siyasi hareketi partileştirmek gerektiğini düşünüyoruz.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com