Fungistanbul: Bidon saz, tencere bas, teneke gitar…

Fungistanbul, bildiğiniz müzik gruplarından 'biraz' farklı. Atıkları, "daha yüksek kaliteli" ürünlere çevirdikleri için kendilerini "ileri dönüşümcü" olarak tanımlayan Fungistanbul grubu; metal, plastik şişe ve bidon gibi çöpe atılmış ürünlerden oluşturdukları enstrümanlarla konserler veriyor.

MELİKE ÇAĞAN 21 Kasım 2021 SÖYLEŞİ

FOTOĞRAFLAR: FUNGİSTANBUL

Doğa, sanat ve yaşam konularını ele alarak etnik müzik yapan Fungistanbul grubu, çevre kirliliğine karşı farkındalık yaratmak için Trash Oriental (Çerçöp havası) projesi başlattı. Doğa ile dost bir yaşam kuran grup, dikkat çeken projeleri kapsamında, çeşitli atıkları topluyor ve bunları farklı enstrümanlara dönüştürüyor.

Atıkları, “daha yüksek kaliteli” ürünlere çevirdikleri için kendilerini “ileri dönüşümcü” olarak nitelendiren Fungistanbul grubu; metal, plastik şişe ve bidon gibi çöpe atılmış ürünlerden oluşturdukları enstrümanlarla konserler de veriyor. Böylece notalar “daha temiz bir doğa” için çalıyor.

Dinleyicileri şaşkına çeviren konser anlarını, sahnede kullanılan atık malzemeden yapılma kostümleri, “Çerçöp havası” projesinin tüm detaylarını Fungistanbul grubunun üyelerine sorduk.

Sizi Fungistanbul röportajıyla baş başa bırakıyoruz…

MANTARDAN ESİNLENEN İSİM… 

Öncelikle sizinle tanışmak çok güzel, ‘iyi ki buradasınız’ diyorum. İlk sorum şu: Fungistanbul grubu nasıl ve ne zaman kuruldu? Grubun ismi nasıl ortaya çıktı?

Merhaba. Bizimle röportaj yapmak istediğiniz için öncelikle size ve haber portalının tüm çalışanlarına teşekkür ederiz. Grubumuz 2014 yılında İstanbul’da kuruldu. Grubu kuran kişiler doğa ve müzikle bağları olan kişilerdi. Grubun ismi “mantar alemi” anlamına gelen Latince “Fungi” kelimesinden türedi ve Fungi ile yaşadığımız kent olan İstanbul’u birleştirdik.

Mantar alemi ile ilgili hem sahadan hem de yazılı kaynaklardan araştırmalar yapıyorduk. Mantarların dünyasına girdikçe bilinenin aksine onların aslında doğa için ne kadar önemli olduklarını gördük ve isim buradan çıktı. Aynı zamanda bir halk deyimiyle “mantar gibi çoğaldığımıza” dair de bir gönderme yaptık.

Grubunuz kaç kişi ve kimlerden oluşur?

Grup 2021 yılı itibari ile üç kişiden oluşuyor.

Roni Aran (Doğa Araştırmacısı-Müzisyen), grupta telli çalgıları kullanırken, aynı zamanda “bidon saz” ve “teneke saz” isimli yeni ürettiği atık enstrümanları da çalıyor. Grubun beste ve aranje-kayıt işlerini yürütüyor.

FOTOĞRAF: OZAN KÖSE / AFP

Herman Artuç ( Perküsyonist – Ritm Araştırmacısı – Vokalist), çeşitli vurmalı çalgıları kullanırken, “tumba mankenler, bidon davul ve boru bongo” isimli yeni ürettiği atık enstrümanları da çalıyor. Ayrıca, grubumuz için bestelediği iki parça bulunuyor.

Serhat Ayebe (Basist – Araştırmacı) ise Bas gitar, kontrabas ve wash bas ( Bidon bas- Tencere bas) çalgılarını icra ediyor.

İlk albümünüzü ne zaman çıkardınız?

İlk albüm 2015 yılında “Phenology” ismiyle dijital platformda yerini aldı. Bitki ve hayvanların doğal yaşam döngülerini inceleyen bir bilim dalı olan fenoloji, ilk albümümüzün adının ilham kaynağı oldu. Albüm yedi beste ve üç anonim halk şarkısından oluşan enstrümantal müzikleri barındırıyor. Ayrıca amatör ve profesyonel ressamlar, şarkıların temalarını anlatan resimler de yaptı.

‘DOĞANIN FARKINDA OLAN, SAYGI DUYAN HER YAŞTAN KİŞİLER HEDEF KİTLEMİZ’

Trash Oriental (Çer çöp havası) projesi ile sadece Türkiye’de değil, uluslararası basınlarda da yer aldınız. Bu projenin amacı ve hedef kitlesi nedir?

İnsan popülasyonunun sürekli arttığı, doğal alanların ve kaynakların sürekli azaldığı, sosyal ve ekolojik sorunların giderek büyüdüğü bir dünyadan önce doğanın daha ahenkli bir düzeni, insanlığın doğayla (kendisiyle) uyum içinde yaşadığı bir hayat vardı. “Çer çöp havası” projesi, doğal kaynakların tükenmeye başladığı, yaban hayata insan müdahalesinin daha fazla arttığı, biyolojik çeşitliliğin azalmaya başladığı, plastik atıkların sayısının katlanarak artmaya devam ettiği günümüzde, ileri ve geri dönüşüm bilincinin kazanılması, bireylerdeki yaratıcı düşünceyi harekete geçirirken bilinçli tüketimi de destekleyecek. Aynı zamanda bu proje, üretirken ve tüketirken sadece kendimizi değil, tüm canlıları ve geleceği düşünen bir bakış açısı kazanmamızı sağlayacak. Yaşadığımız dönemin, sanatın farklı alanlarıyla uğraşan insanları olarak bizler, müziğin ve sanatın evrensel diliyle, doğayla olan iletişimimizi sevgi ve saygı temelli bir ilişkiye dönüştürerek yeniden birbirimiz ile olan bağlarımızı hatırlayıp, köklerimizle bütünleşebileceğimize inanıyoruz. Temel yaşam alanımız doğanın farkında olan ve onu özümseyen, saygı duyan her yaştan kişiler hedef kitlemizdir.

ATIKLARI MÜZİĞE ÇEVİRME FİKRİ NASIL ORTAYA ÇIKTI? 

En çok merak ettiğim ve cevabını duymayı sabırsızlıkla beklediğim bir soru: Atıkları müziğe çevirmek fikri ilk olarak nasıl ortaya çıktı? Çer çöp havası projesi kapsamındaki ilk videonuz ne zaman ve nerede yayınlandı?

Atık malzemelerden enstrüman yapma fikri çok eskiden aklımızdaydı. Grubun üyeleri aynı zamanda ses kayıt teknolojisi ile de ilgilendiği için farklı materyallerden ses elde etme düşüncesi ve pratiği hep vardı. 2019 yılında ise plastik mankenleri ritim aleti olarak kullanarak müzik yapmayı denedik, diğer normal enstrümanlarımızla birleştirdik. Sonra aldığımız sonuç bizi mutlu etti ve “Neden tüm enstrümanları atık malzemelerden yapıp bunu bir projeye dönüştürmüyoruz ki” dedik. Zaten doğa ile ilgili dertleri olan bizler bunu ifade etme alanı bulduk ve projemiz bir farkındalık projesine dönüştü. Biz de tabi ki dönüşüm halindeyiz, doğada mantarların yaptığı gibi ayrışıp bazen de çürüyüp dönüşüyoruz sanırım 🙂 Atık malzemelerden enstrümanlarla müzik yapma projesinin ilk video-klip çalışması ise kasım 2019’da tüm dijital ortamlarda yayınlandı.

ATIKLARI DEPOLARDAN, ESKİCİLERDEN, KAĞIT TOPLAYICILARDAN TOPLUYORLAR 

Peki bu atık malzemeleri nerelerden topluyorsunuz?

Atık malzemelerimizi; çöp kenarlarından, atık malzeme depolarından, bazen eskiciden, kağıt toplayıcılardan, fabrika atıklarından kısacası şehirde veya doğada insan üretimi sanayi malzemesinin olabileceği her alandan buluyoruz. Ayrıca evde veya işyerinde kendi kullanmadığımız işlevini yitirmiş malzemeleri de değerlendirmekteyiz. Bir nevi toplayıcılık yapıyoruz yani.

Peki ilk video yayınlandığında izleyicilerin tepkisi ne oldu? Ne tür yorumlar aldınız emeklerinize ve amacınıza karşılık?

İlk video çalışmamız yayınlandığında tepkiler çok olumlu ve şaşırtıcı oldu. Fark ettik ki aslında birçok kişinin içinde var olan bir düşünceyi biz de bir nebze ifade etmişiz. Aynı zamanda birçok kişi, bize benzeri çalışmalarının fotoğraflarını gösterdi. Bu sayede yeni ve anlamlı ilişkiler yakaladık. Yaptığımız enstrümanların sesi birçok kişiyi şaşırttı ve duydukları seslerin gerçekten o enstrümanlara ait olmadığını düşünüyorlardı. Fakat sahne performansımıza gelen dinleyiciler bu sesleri canlı duyunca açıkçası şaşırdılar.

Çer çöp havasının ilk videosu ile ilgili merak ettiğim bir şey daha var. Hangi atık malzemelerin kullanımı ile elde ettiniz bu hoş ve oldukça güçlü sesleri? Nasıl dönüşüyor bu malzemeler enstrümana?

İlk videomuzda kullandığımız “bidon saz” idi ve benzin bidonu malzemesinden yapıldı. Yani sazın gövdesini bidon oluşturdu. Sapı ise beyaz eşya kutusundan çıkan destekleyici bir ahşaptı. Telleri de kendi gitar enstrümanımızın atığı idi. Burguları da yine kendi atıklarımızdan elde ettik. Zira normal enstrümanda kullanılamayacak derecede yıpranmışlardı. Bizler enstrümanlarımızı yaparken İmam Karadoğan isimli “Luthiyer” (enstrüman yapımcısı) bir arkadaşımız yardımlarını ve bilgisini bizimle paylaştı. Yani ilkel gibi görünen bu saz, aslında gerisinde deneyimsel bir teknik bilgi barındırıyor. Aynı videoda kullanılan plastik mankenler, Dolapdere’de bulunan plastik manken depolarının atıkları idi. Bu malzemeyi uygun forma getirerek ve çeşitli denemeler yaparak bir “Tumba mankene” dönüştürdük.

“RE” SESİ İÇİN SODA ŞİŞESİ 

Yine klipte kullanılan şişeler her yerden bulunabilecek soda şişeleri idi ve içlerine su doldurarak farklı sesler elde etmeye çalıştık. Bidon sazın ana sesi olan “re” notasını şişede de elde etmek için gerekli miktarda su koyduk. Diğer iki şişeyi de çalacağımız şarkının tonu için “Fa” ve “La” seslerine aynı yöntemle ayarladık. O dönem bizimle birlikte bas enstrümanı çalan İlker İsabetli arkadaşımız bu şişeler ile şarkımızda bize eşlik etti.

Şunu da belirtmek lazım, birinci klipte kullandığımız özellikle bidon saz, normal telli çalgılara oranla daha az bir sese ve dinamiğe sahip fakat iyi bir mikrofonlama ile bidon sazı bildiğimiz sazlara ses olarak yaklaştırmak mümkün oldu.

İlk sahne performansınız ne zaman ve nerede düzenlendi? Neler hissettiniz izleyici karşısında, sahne sırasında aksilikler yaşandı mı? Bir gitarın akordu bozulursa anında müdahale edilir peki ya atık ürünlerden oluşturulan müzik aletlerinde aksilik yaşanırsa ne oluyor?

Grup olarak 2015 yılından beri çeşitli festival ve etkinliklerde yer aldık. Fakat atık malzemeden enstrümanların kullanıldığı bu yeni proje ile ilk konserimiz 2019 yılında İstanbul Pera Tiyatro Salonunda gerçekleşti. Konserin birinci bölümünde normal enstrümanlar kullandık. İkinci bölümde ise norm dışı olan atık malzemeden enstrümanları kullandık.

“BİDON BAS” SEYİRCİYİ ŞAŞIRTTI… 

Sonraki etkinlik ise halka açık olan “Tekirdağ 1. Şarköy Çevre ve Barış Festivalindeki” performansımız idi. Efektif bir enstrüman olan “Bidon bası”nı ilk olarak bu etkinlikte kullandık. Bidon basın dinamik ve güçlü sesi izleyicileri şaşırttı. Ayrıca Bidon davul ve bidon sazın sesleri de dinleyicileri etkiledi. Tepkiler çok olumlu idi ve yaratıcılığa dair ilham aldıklarını söyleyenler oldu. Bu da bizi mutlu etti ve amacımıza yakınlaştığımızı hissettik. Enstrümanların normal enstrüman olmaması bazı kolaylıklarla beraber bazı riskleri de taşıyor tabii ki. Özellikle sahne öncesi ses ayarlamasında enstrümanların karekterinin tonmaister tarafından bilinmemesi bir sorun olabilmekte. Ve bahsettiğiniz gibi özellikle bidon sazda akort sorunu yaşama korkusu mevcuttu fakat 2 telli olması kontrolü kolaylaştırdı. Ayrıca bidon bas bir sopanın ileri geri çekilerek ipte gerginlik yaratması ile ses elde edilen bir alettir ve bundan dolayı doğru sesi elde etmesi oldukça zor bir enstrüman. Biz bu sorunu enstrüman çalımını sadeleştirerek çözmeye çalıştık. Henüz yaşamasak da enstrümanlarımızda beklenmeyen başka sorunlar da olabilir. Örneğin bidon davulun zili, yapıştırılan yüzeyden çıkabilir ya da sazın teli kopabilir vs. Yine de bilinen enstrümanlara oranla daha sağlam olduğu taraflar da var. Yani ahşap bir enstrümanı düşürürseniz kırılabilir ama bidon sazlarımızın kırılması, ıslanması pek mümkün değil mesela. Kısacası iyi ve kötü tarafları var.

2020 yılının başından bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi dönemi bir çok meslek grupları gibi sanat sektörünü de olumsuz yönde etkiledi ne yazık ki. Bu dönemin sizin sanatınız üzerinizde ne gibi bir etkisi oldu?

Söz konusu dönemde hemen her müzisyen gibi biz de ekonomik sorunlar yaşadık hatta bu sorunlar bitmiş de sayılmaz. Çevremizde birçok müzisyen arkadaşımız zarar gördü ve bu bizleri duygusal olarak da etkiledi. Fakat biz üretimimize ara vermedik ve çalışmalarımızı sürdürdük. Mesela “Çer çöp havası 2” videomuzu doğa içinde bir alanda çektik ve yayınladık. Ortaya koyduğumuz üretimlerimiz neleri etkiledi bilinmez ama organize olma kısmında kesinlikle zorlandık.

YENİ PROJELER… 

Peki bundan sonrası için Fungistanbul grubunun yine değişik alanlarda farkındalık yaratacak başka projesi olacak mı? Veya bundan sonraki hedefiniz nedir?

Bugünlerde tasarladığımız bitmiş üç yeni enstrümanımız var. Şu sıralar bu yeni enstrümanlarla dört tane yeni şarkı yaparak eski iki şarkımızla beraber altı şarkılık yeni bir albüm yapıyoruz. Bu albüm Trash Oriental (Çer çöp havası) serisi müziklerinden oluşan bir albüm olacak. Ayrıca şu anda çekimleri de bitmiş olan yeni enstrümanlarla canlı performans yaptığımız bir klibimiz var ve bunu önümüzdeki günlerde bunu paylaşacağız.

Biraz sürpriz olması açısından atıktan yeni enstrümanlara dair çok detay vermek istemiyoruz fakat farklı atık materyallerden oluşan yeni bir “Tencere saz”, “Tencere bas” ve “Boru bongo” ismini verdiğimiz enstrümanları yaptığımızı belirtebiliriz. Ayrıca çocuklarla beraber bir etkinlik ve performans yapmayı düşünüyoruz. Yine bilinen şarkıcı ya da enstrümantistlerle düetler yaparak farkındalığı artırmayı planlıyoruz. Buna yönelik arayışlarımız ve araştırmalarımız devam ediyor.

KIYAFETLERDEKİ İMZA ‘RUKEN ADIBELLİ’ 

Çalışmalarınızdaki kıyafetleri kim tasarlıyor ve nasıl yapılıyor?

Biz nasıl atık malzemelerden enstrümanlarla şarkılar yapıyorsak, modelist ‘Ruken Adıbelli’ de sahne performanslarımız için atık malzemelerden bizler için kıyafetler tasarlıyor. Sonraki çalışmalarımız için de bu sıralar yeni bir kıyafet tasarladı. İlerleyen zamanlarda Ruken Adıbelli ile birlikte konser, sergi ve atölye çalışmaları yapacağımız etkinlikler düşünüyoruz. Atık malzemeden yapılan kıyafetleri ve enstrümanları da bu etkinliklerde sergileyeceğiz.

Küresel ısınma ve çevre kirliliği ile ilgili tüm dünyaya sesinizi duyurma şansınız olsaydı ne söylemek isterdiniz?

Sözel olan ifadeden çok duyusal olarak ifade etmeyi seçtik 🙂 Bu sebeple zaten enstrümantal müzikler yapmaktayız.

Atık malzemelerden harikalar yaratan ve çevre kirliliğine dikkat çeken bir grup ile röportaj yapmak fikri beni çok mutlu etmişti. Teklifimi kabul ettiğiniz ve sorularımı cevapladığınız için teşekkür ederim.

Biz teşekkür ederiz zaman ve emek harcadığınız için. Bizim için zevkti.

AVRUPA’DAN TÜRKİYE’YE HER GÜN 241 KAMYON PLASTİK ATIK GELİYOR

Çin’in 2018 yılındaki plastik atık ithalatını yasaklamasıyla, plastik çöplerin yeni adresi Türkiye oldu.

Greenpeace’in Nisan ayında yayınladığı raporda, Türkiye’nin, 2020 yılında Avrupa’dan en çok plastik atık alan ülke olduğuna dikkat çekti. Rapora göre, son 16 yılda Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye’ye her gün 241 kamyon dolusu plastik atık geldi. Büyük bir çoğunluğu yasadışı olarak getirilen bu atıklar, ülkemizin Güney bölgelerinde çöp yığınları oluşturdu.

Greenpeace’in 17 Mayıs 2021 yılında yayınladığı başka bir raporda ise, plastik atıkların yol kenarına, tarlalara veya su kaynaklarına atıldığı belirtildi. Bunun ardından Ticaret Bakanlığı, plastik atık ithalatını yasakladığını duyurdu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram