Beşar Esad, Bilal Erdoğan’la petrol ticareti yapan başbakanı görevden aldı

Suriye lideri Esad, 2016'dan bu yana Başbakanlık koltuğunda olan İmad Hamis'i görevden aldı. Rus medyası Başbakan Hamis'in, İran’ın Suriye’ye destek için yolladığı petrolün bir kısmını Türkiye’ye (Ceyhan) gönderip örtülü anlaşmalarla Bilal Erdoğan’a ait şirketlere sattığını yazmıştı.

KRONOS 13 Haziran 2020 DÜNYA

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 2016’dan bu yana Başbakanlık koltuğunda olan İmad Hamis’i görevden aldı. Rus medyası geçen ay, Hamis ve ekibinin, İran’ın Suriye’ye destek için yolladığı petrolün bir kısmını Türkiye’ye (Ceyhan) gönderip örtülü anlaşmalarla Bilal Erdoğan’a ait şirketlere sattığını yazmıştı.

Suriye medyası, bu ani kararın gerekçesine dair ayrıntılara yer vermedi. Dünya basınında yer alan haberlerde, Suriye’deki ekonomik krizin ve Suriye yerel para biriminin değer kaybetmesinin kararda rol oynadığı belirtildi.

Hamis’in yerine, gelecek ay düzenlenecek genel seçimlere ve yeni hükümet kurulana kadar İdlib doğumlu Hüseyin Arnuş’u atandı. Esad’ın bu adımı son yıllarda Suriye’deki ekonomik durumun kötülemesinin ana sebebi olarak görülen hükümet yolsuzlukları konusunu yine gündeme getirdi.

Rusya’nın önde gelen gazetelerinden Pravda, geçen ay aralarında göreven alınan Başbakan İmad Hamis’in de bulunduğu  “Beşar Esad’ın klanı” adı verilen yolsuzluk çetesi hakkında bir analiz yayınlamış ve Esad’ın başını çektiği rüşvet ve yolsuzluk haritası çıkartmıştı.

Makalede Esad’ın anne tarafından akrabası Mahluflar’ın, Suriye ekonomisinin yüzde 60’ını ellerinde bulundurdukları, İstihbarat Servisi’nden, Suriye Ordu’sunun diğer kademelerine dağılmış aile üyelerinin gelir kaynakları arasında yasa dışı petrol satışının da bulunduğu belirtilmişti. Analizde “Esad çetesinin” tekelindeki Suriye iç ve dış ticaretindeki en önemli isim olan eski Başbakan Hamis’in enerji sektöründeki geliri kendi şahsi hesaplarına aktardığı ve Bilal Erdoğan ile kirli ticari bağlantıları olduğu çne sürülmüştü.

Pravda’da ki kaspsamlı analizde şu bilgi ve iddialara yer verildi:

ESAD’IN ANNE TARAFI: MAHLOUFLAR

Eylül 2019’da Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın  “soylu ailesinde “ bir skandal patlak verdi. İngiliz basını Esad’ın kuzeni Rami Mahlouf’u ev hapsine aldığını bildirdi. Ev hapsinin nedeni, Rami’nin oğlunun, 22 yaşındaki Muhammed Mahlouf’un ailesinin servetiyle övünen uygunsuz davranışlarıydı.

Esadın yeğeni Muhammed Mahlouf  Facebook ve Instagram hesaplarından, sürekli sportif gövdesini ve pahalı arabaların, Dubai’deki villalarının fotoğraflarını paylaşıyordu. Sunday Times o günlerde yaptığı bir haberde, Mohammed Mahlouf’un 300 milyon dolarlık gayrimenkul yatırımı yaptığını, kaynağın ise ticari işleri bilgisi ile paylaştı.

“MODERN MAHLOUFLARIN” MAL VARLIKLARI: HOLDİNGLER, HAVAYOLLARI, BANKALAR  

Mahluflar hakkında yabancı basında çıkan haberler, Suriye’yi kontrol eden Esad ailesinin yolsuzlukluklarını gündeme getirirken, Esad ve ailesi Suriye vatandaşlarının parası ile zenginleşmeye devam etti.

“Mahluf Klanı”, Suriye’nin saygın ve modern bir ailesi olarak hep gündeme geldi. Aile, Suriye’nin önemli ekonomik varlıklarına sahip. Rami Mahlouf, turizm işletmelerine, restoranlara ve önemli gayrimenkullere dev yatırımlar yapan Cham Holding şirketine ve Suriye’nin ilk özel havayolu “Sirian Pearl -Suriye İncisi’nin” sahibi.

Bunların  yanı sıra en önemli bankaların; Suriye İslam Bankası, Al Baraka Bank, Katar Uluslararası Bankası, Cham Bank ve Ürdün Bank da Rami Mahlouf’a ait. Mahlouf’un işinin önemli bir alanı da telekomünikasyon, Suriye’de pazarda tekel olan mobil operatör Syriatel’de Rami’ye ait.

Esad’ın kuzeni Rami Mahluf Suriye ekonomisi için çok önemli bir isim, iç savaştan önce Mahlouf’un ülke ekonomisinin yüzde 60’ı kontrol ettiği düşünülüyordu. Huffington Post’un, Mahluf hakkındaki bir analizinde “Şam’daki ticari yasaları Mahluf yazıyor” diyerek, durumu gayet iyi özetlemişti.

Resmi açıklamalara göre, ayyuka çıkan rüşvet söylentilerinden sonra Rami Mahlouf ve ailesi şimdi ev hapsinde ancak gerçek daha farklı. Bu tiyatronun,  Beşar Esad ailesinin yolsuzluk planlarını gizlemek için yabancı ortaklar için kurgulandığı düşünülüyor.

“ÖLÜMSÜZ” HAFIZ MAHLOUF BELARUS’A KAÇTI

Esad Klan’nın önemli diğer bir temsilcisi Hafız Mahluf da Suriye için “sembolik” bir figür. Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad’ın yerini alacağı düşünülen en büyük oğlu Basil al-Esad’ın hayatını kaybettiği 1994 yılında Şam’da yaşanan trajik trafik kazasında hayatta kalan tek kişi Hafız olmuştu.

Bu kazanın ardından o ana kadar zayıf ve siyasi iradeden yoksun olduğu düşünülen Beşar Esad babasının yerini almıştı.

Hafız Mahluf, İstihbarat Servisi’nin Soruşturma Bölümü’nün başına geçti. İstihbarat servisindeki bu pozisyon ülkede “kimin yakalanacağı, kimin yakalanmayacağı” kararı verimesi açısından önemliydi.

MOSKOVA’DA KONUTLAR SATIN ALINDI

1994’deki olaydan sağ kurtulan Hafız Mahluf, 2012 yılında  militanların Ulusal Güvenlik Servisi’ne yaptıkları saldırıdan da yara almadan kurtuldu. Suriye’de yaşanan gelişmelerin ardından kendini güvende hissetmeyen Mahluf’un Belarus’a taşındığı ve “eski Sovyet alanında” faaliyetlerine devam etti.

Kasım 2019’da, Financial Times, Hafız Mahluf’un, “Moskova Şehri” konut komplekslerinde 19 daire satın aldığını, daireler için 40 milyon dolar ödediğini aktardı. Bazı daireler Hafız Mahluf bazıları ise eş-dostun adıyla satın alınmıştı.

ESAD KLAN’NIN ORDUDAKİ TEMSİLCİSİ: MAHİR ESAD

Mayıs 2011’de Avrupa Birliği, Suriye Cumhurbaşkanı’nın ailesinin başka bir temsilcisine, Suriye Muhafızları 4. Mekanize Bölümü komutanı General Mahir Esad’a olan yakınlığından dolayı Hafız Mahluf’a karşı yaptırımlar uyguladı. Esad’ın kardeşi Mahir Esad, Suriye ekonomisinin yüzde 15’ini kontrol ediyor ve ülkenin bölgedeki tüm “iş ağlarını” yönetiyor.

Dışişleri Rus Konseyi bilgilerine göre Mahir Esad Irak’a uygulanan yaptırımları hiçe sayarak, Saddam Hüseyin rejimi için gıda ve tütün kaçakçılığı yaparak, milyar dolarla ifade edilen bir gelir elde etti.

ASKER Mİ FİNANS KRALI MI?

2000’lerde Mahir Esad’ın Lübnan bankası Al-Madina’nın iflas ettirilmesi işine de karıştığı ve buradan da hatırı sayılır bir servet elde ettiği biliniyor. Bu olaydan sonra artık sadece bir askeri lider değil, aynı zamanda bir finansal kralı olarak anılmaya başlandı. Mahir Esad’ın diğer iş adamlarını “paravan” olarak kullanarak telekomünikasyon ve otomobil endüstrisi başta olmak üzere çok fazla ticari ilişkiye müdahil olduğu biliniyor.

Mahir Esad’a büyük bir bağlılık duyan Şam Ulusal Meclisi üyesi Muhammed Hamsho da denklemin önemli isimlerinden. Hamsho Uluslararası Grubu’nun kurucusu ve lideri olan Muhammed Hamsho’nun Mahir Esad için inşaat, otelcilik ve turizm alanında paravanlık yapıyor. Buna ek olarak, Hamsho, ülkenin askeri bütçesindeki para aklama mekanizmalarının da önemli isimlerinden.

ESADLAR, REFİK HARİRİ CİNAYETİNE DE KARIŞTILAR MI?

Mahir el-Esad’ın kirli para ilişkileri dışında, kanlı hikayeleri de var.  2005 yılında Suriye askeri istihbarat başkanı Asıf Sevket ile birlikte Mahir Esad, Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin öldürülmesinde de parmağı olduğu düşünülüyor. BM komisyonunun ön raporu Esad’ın suçun olası organizatörlerinden biri olabileceğini ortaya koydu.

ESKİ BAŞBAKAN HAMİS PETROL SATIŞINDA GELEN PARAYI ŞAHSİ HESAPLARINA AKTARDI

Beşar Esad çevresindeki şekillenen “Suriye yolsuzluk ağındaki” en önemli oyunculardan bir de Suriye Başbakanı İmad Hamis. 2016 yılında kadar Suriye Enerji Bakanı görevinde olan Hamis, enerji endüstrisinin temel hatlarını elinde tutuyor ve bunu ülkesi için değil şahsi zenginliğini arttırmak için kullanıyordu.

Rus Federal Haber Ajansı’na (FHA) göre, Hamis enerji alanındaki satışları devlet bütçesine değil kendi cebine aktarıyordu. Gaz ve petrol üretimi fonun kötüye kullanılması, elektrik tedariğinde Lübnan ile yapılan anlaşmalar, Hamis’in en kirli işleri oldular. Hamis elektrik satıp para kazanırken dönem dönem Suriye halkı elektriksiz yaşamaya, ışıksızlığa mahkûm edildi.

FHA’ya göre İmad Hamis  ve etrafındaki çetenin zenginleşmesinde Türkiye’ye satılan petrol da büyük etki etti.  Resmi olarak Şam’ın Ankara ile ilişkisi olmadığı halde, Hamis çevreleri ve Türk işadamları arasında “İran petrolü” konusunda örtülü bir anlaşmalar var.

Sonuç olarak, İran’ın Suriye ekonomisini desteklemek için sağladığı petrolun bir kısmı  Ceyhan’ın limanına gönderildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın sahibi olduğu Türk şirketlerine satıldı.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com