Beş yıl önce bin imza toplayan Yavuzel, ölüm tehditleri alıyor

Gökhan Yavuzel, Türkiye’de özgürlüğü ve hayatıı tehdit altında olduğu için yurtdışına çıkmak zorunda kalmış bir yazar. Ölüm tehditleri alan Yavuzel, “Türkiye’de kalsaydım, öldürülebilirdim ya da en iyi ihtimalle zindanda olurdum” diyor.

YAVUZ GENÇ 14 Ağustos 2020 GÜNDEM

Gökhan Yavuzel, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinin ardından, yüzlerce insanın ölümüne neden olan operasyonların durdurulması için başlattığı “Barış İçin Edebiyatçılar İnisiyatifi’ne 1000’e yakın edebiyatçı ve yazar imza attı. Hakkında soruşturmalar başlatılan Yavuzel, Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı, Galler’de yaşamaya başladı.

“TÜRKİYE’DE KALSAYDIM ZARAR GÖREBİLİRDİM, ÖLDÜRÜLEBİLİRDİM”

Yavuzel, Türkiye’de kalmaya devam etseydi başına gelebilecekleri şöyle anlatıyor: “Ülkede kalmaya devam etseydim, şu an zindanda çetin bir hayat sürüyor olacaktım. Kimliksiz kalmayı göze alarak ülkeden ayrıldım. Ülkede kalıp direnmeye çalışanların büyük çoğunluğu tehdit ve soruşturma altında, bir kısmı da zindanda. Haksızca soruşturma ve davalara tabi tutmaları gibi nedenler ülkeden ayrılmama sebep verdi. Özellikle bilinçli ve sanatıyla başarı elde eden muhalifler için hayatlarını idame ettirebilecekleri bir ülke konumunda değil.”

“TIPKI 90’LARIN TÜRKİYE’Sİ GİBİ…”

Kendisine tehdit mesajları gönderenlerin ‘devlet odaklı’ olduklarını anladıklarını kaydeden Gökhan Yavuzel, “Tehditlerin geldiği kaynaklara baktığımızda devlet odaklı olduklarını anladık, çünkü onlarca milletvekilinin bizzat savcılığa başvurusuna rağmen hiçbir işlem yapılmadı ve failler gün yüzüne çıkarılmadı. Türkiye, artık çeteler devletine dönüşmüştür. Tıpkı 90’ların Türkiye’si gibi” yorumunda bulunuyor.

“GENÇLİĞİMİ TÜRKİYE’DE BIRAKTIM”

Yavuzel, sürgün hayatına ilişkin olarak da sanatsal faaliyetlerini arttırdığını kaydederek, “Bu dönemde daha çok derinleştiğime inanıyorum. Sanatsal faaliyetlerimi burada da yoğunca sürdürüyorum; kitap imza günlerine, söyleşilere ve etkinliklere katılıyorum. Ve elbette okumaya, farklı kaynakları edinmeye ve yazacağım konuların gerek kitap gerekse kültür-sanat, şiir ve deneme türü yazılarım üzerinde yoğunlaşıyorum. Bunlar herkes tarafından bilinen ve görünen şeyler, lakin; içimde bir türlü dinmeyen bir eksiklik, yıpranmışlık ve özlem hissiyatı… Yüreğinizde derin yara açan şeyleri herkes göremez, bilemez de. Ben gençliğimi Türkiye’de bıraktım. Uzun bir süre sürgünde kalacağım gibime geliyor.” değerlendirmesinde bulunuyor.

“SÜRGÜNDE YAŞAMAK YENİ BİR DÜNYA YARATMAKTIR”

Yavuzel, sürgünün bir yazar için ne ifade ettiğini ise şu sözlerle açıklıyor: “Sürgün o kadar da kötü bir kavram değil aslında. Kendi özünüzü bulmanıza yardımcı oluyor, derince dalmalar ve düşüncelere kaptırır, yapılması ve söylenmesi gereken şeylerde daha cesur yapar insanı. Sürgünde yaşamak yeni bir dünya yaratmaktır, yok olmamak için çırpınmaktır, daha fazla diyalektik bağ kurmaktır. Daha iyi, daha anlamlı ve daha estetik ürünler ortaya koymak için kendi beyniyle ve yaratıcılığıyla mücadele etmesidir. Bir yanı bu. Diğer yanını ise genelde kendisine saklar ve dillendirmez.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com