Ünlü modacı Barbaros Şansal, “Türkiye Cumhuriyeti ile aile içi geçimsizlik yaşıyorum ama ben boşanmayı başardım ve nafaka da ödemeyeceğim” dedi. “Onlar sana ödesin” sözlerine ise Şansal, “Ben haram parayı cebime sokmam, inançlarım olmasa da.” cevabını verdi.
Modacı Barbaros Şansal.
Türkiye’yi terk eden ünlü modacı Barbaros Şansal, YouTube’da yayın yapan Justice TV’ye konuk olarak Gönül Yılman Saygan’ın sorularını yanıtladı. Şansal, bine yakın davasının olduğunu, o davalardan kazandığı paraları bir vakfa bağışladığını söyledi. Son olarak Beyaz TV’ye açtığı davayı kazandığını ifade eden Şansal¸ Belçika’da Türkiye’nin gıyabi olarak yargılandığı dava 16 tanıktan birisi olduğunu söyledi. Şansal, “Tanık olarak gelirim ama ülkemi şikayet eden adam olarak gelmem” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDEN BOŞANMAYI BAŞARDIM, NAFAKA DA ÖDEMEYECEĞİM”
Türkiye Cumhuriyeti ile “aile içi geçimsizlik” yaşadığını kaydeden Şansal, “Bu tür hukuksuzluklarla karşı karşıya kalmış olsam da Türkiye Cumhuriyeti dışında bir kimliğim de yok talebim de yok. Birçok ülke bu ülkede bu haklarım oluştu. Türkiye Cumhuriyeti ile aile içi geçimsizlik yaşıyorum ama ben boşanmayı başardım ve nafaka da ödemeyeceğim” dedi.
“HALKTAN ÇALINMIŞ PARALARIN BANA ÖDENMESİNE KATLANAMAM”
“Onlar sana ödesin” sözlerine ise Barbaros Şansal, “Ne Şam’ın şekeri ne Arabın yüzü. Ben haram parayı cebime sokmam, inançlarım olmasa da. Halktan çalınmış paraların bana ödenmesine katlanamam. Patates soğan dağıtan bir hükümet var artık. O paralı hep bağışlıyorum, hiç almadım” şeklinde cevap verdi. Üç kitap yazdığını ve para almadığını ifade eden Şansal, buradan gelen paraları da bağışladığını ifade etti. Şansal, “Benim mesleğim yazarlık değil. Kalemim kiralık değil” dedi. Şansal, iki yeni kitabının yakında yayınlanacağını söyledi.
“ŞİDDETE KARŞIYIM, SÖZLÜ ŞİDDETE KARŞI DEĞİLİM”
Şansal, bir zamanlar İstanbul Beyoğlu’nda karakola getirilenlere yaptığı hortumlu işkenceler ve attığı dayak nedeniyle adı “Hortum Süleyman” olarak anılan polisle karşılaşırsa intikam almak isteyip istemediğini şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi: “Bir gün adliyede karşı karşıya geldik. Ben gözlerine baktım ve yürümeme devam ettim. Belki tanıdı tanımadı. Ben ona aynı şeyi yapmam. Şiddete karşıyım. Sözlü şiddete karşı değilim. Hakaretin maddi tazminatla ödenmesini uygun buluyorum. Vücut bütünlüğüne inanıyorum. Canlıların incitilmesine kayıtsız kalamıyorum. Hayatımda şiddet uygulamadım. İntikamın şiddetle olmasına karşıyım. Kötülük yapmış olan kişilere yardım etmişliğim çok olmuştur.”
