AYM kararı KHK’lıları etkileyebilir: Masumiyet karinesi ihlal edildi

AYM, beraat kararlarının idari mahkemeler tarafından dikkate alınmadan incelenmesinin masumiyet karinesinin ihlali olduğuna karar verdi. Kararın, beraat alan KHK’lıları da etkileyebileceği belirtiliyor.

KRONOS 21 Ekim 2020 GÜNDEM

Anayasa Mahkemesi

ANKARA – Anayasa Mahkemesi (AYM), ceza mahkemelerinde beraat alanlarla ilgili çok önemli bir hak ihlali karı verdi. Yüksek mahkeme, ceza mahkemelerinin verdiği beraat kararlarının kesin ve tartışılmaz olduğuna hükmederek, idare mahkemelerinin bu karara uyması gerektiğini vurguladı.

AYM’NİN KARARI KHK’LILARI ETKİLER Mİ?

Anayasa Mahkemesi’nin, ceza mahkemelerinde alınan beraat kararlarının idare mahkemelerince tanınmamasının hak ihlali olduğuna hükmederek, derece mahkemelerine ‘saygı’ hatırlatmasında bulunması, beraat aldığı halde OHAL Komisyonu veya İdare Mahkemeleri tarafından görevlerine iade edilmeyen KHK’lıların da durumunu gündeme getirdi.

AYM kararının KHK’lıların durumunu doğrudan etkileyebileceği belirtiliyor. Kendisi de bir KHK’lı olan Avukat Levent Mazılıgüney, bu konuda, “Aynı durum KHK’lılar için de geçerlidir. Ceza yargılamasında verilen takipsizlik/beraat kararlarının idari yargı tarafından tanınmaması, yargının bir kolunun diğeri tarafından tanınmamasıdır. Masumiyet karinesi ihlal edilerek insanımız mağdur edilmektedir” yorumunda bulunuyor.

AYM’nin kararını değerlendiren Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim dalı, Doç. Dr. Fahri Gökçen Taner ise “Ceza muhakemesinde delil yetersizliğinden beraat diye bir hüküm yoktur. Her türlü beraat kararı, isnat konusu olayın gerçekleşmediği konusunda, herkesi bağlar” yorumunda bulundu.


Bu haber de ilginizi çekebilir: 

d AYM kararı KHK’lıları etkileyebilir: Masumiyet karinesi ihlal edildi

d AYM kararı KHK’lıları etkileyebilir: Masumiyet karinesi ihlal edildi

 

Öğretmen olan başvurucu Barış Baş’a öğrencisine karşı işlediği iddia edilen tokat atma fiili nedeniyle disiplin cezası verildi. Baş hakkında ceza soruşturması başlatıldı. Ceza Mahkemesi başvurucunun beraatına hükmetti. Bunun üzerine Baş, aleyhine uygulanan disiplin cezasına karşı iptal davası açtı.

Bölge İdare Mahkemesi de disiplin cezasının hukuka aykırı olmadığına karar verdi.

Diğer başvurucu Hüseyin Sezer ise zabıt kâtibi olarak gizlilik kararı alınan dosyanın örneğini bir avukata verdiği iddiasıyla Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandı ve delil yetersizliği gerekçesiyle beraat etti.

Aynı nedenle hakkında açılan disiplin soruşturmasında ise Sezer’in memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelikte, yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu sonucuna ulaşılarak devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezası ile cezalandırılmasına karar veridi.

Bu işlem de İdare Mahkemesi tarafından hukuka uygun bulundu.

AYM’YE BİREYSEL BAŞVURU

İki başvurucu da ceza davalarında aldıkları beraat kararlarının idare mahkemelerince tanınmadığından hareketle bireysel başvuru hakkından yararlanarak AYM’ye başvurdu.

Başvurucular, ceza yargılamasında beraat etmelerine karşın haklarında disiplin cezası uygulandığını ayrıca mahkeme kararlarında haklarında yer alan ifadelerin kendilerinin suçlu olduğu inancına yol açtığını belirterek, masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürdüler.

‘MASUMİYET KARİNESİ’ DERSİ

İki başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi heyeti, ‘masumiyet karinesi’nin, hakkında suç isnadı bulunan bir kişinin adil bir yargılama sonunda suçlu olduğuna dair kesin hüküm tesis edilene kadar masum sayılması gerektiğini ifade ettiğini ve hukuk devleti ilkesinin bir gereğini oluşturduğunu kaydetti.

AYM kararında, “Adil yargılanma hakkının bir unsuru olan masumiyet karinesinin sağladığı güvencenin iki boyutu bulunmaktadır. Birincisi kişi hakkındaki ceza yargılaması sonuçlanıncaya kadar geçen sürece ilişkin olup suçlu olduğuna dair hüküm tesis edilene kadar kişinin suçluluğu ve eylemleri hakkında erken açıklamalarda bulunulmasını yasaklar. Bu husus, tüm idari ve adli makamların da işlem ve kararlarında, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kişinin suçlu olduğu yönünde ima ya da açıklamalarda bulunmamasını gerekli kılar” ifadelerine yer verildi.


Bu haber de ilginizi çekebilir: 

d AYM kararı KHK’lıları etkileyebilir: Masumiyet karinesi ihlal edildi

d AYM kararı KHK’lıları etkileyebilir: Masumiyet karinesi ihlal edildi

 

AYM, güvencenin ikinci boyutunu ise şöyle açıkladı: “Güvencenin ikinci boyutu ise ceza yargılaması sonucunda mahkûmiyet dışında bir hüküm kurulduğunda devreye girer ve daha sonraki yargılamalarda ceza gerektiren suçla ilgili olarak kişinin masumiyetinden şüphe duyulmamasını, kamu makamlarının toplum nezdinde kişinin suçlu olduğu izlenimini uyandıracak işlem ve uygulamalardan kaçınmasını gerektirir.”

“İDARE MAHKEMESİ CEZA MAHKEMESİNİN KARARINA SAYGI GÖSTERMELİ”

AYM kararında, başvurucularla ilgili verilen beraat kararlarının idare mahkemelerince tanınmaması da eleştiri konusu yapılarak, “Disiplin suçuna ve ceza yargılamasına konu eylemlerin aynı olduğu hâllerde disiplin soruşturmasıyla ilgili uyuşmazlıklara bakan idari mahkemelerin fiilin sübutuyla ilgili olarak ceza mahkemesinin ulaştığı kanaate saygı göstermesi, bunu sorgulayacak ifadeler kullanmaması beklenir. Aksi takdirde kişinin ceza mahkemesinde beraat etmiş olmasının bir anlamı kalmaz. Bu bakımdan idari mahkemeler dâhil devletin diğer otoritelerinin beraat kararından şüphe duyulmasına yol açacak biçimde hareket etmekten kaçınmaları gerekir” değerlendirmesi yapıldı.

“BERAAT KARARI ANLAMSIZ HALE GELDİ, MASUMİYETE GÖLGE DÜŞÜRÜLDÜ”

İdare Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi’nin, ceza mahkemesi kararında ulaşılan sonucu tartışmaya açmanın yanında kararı okuyanlarda başvurucuların suç işlediği izleniminin oluşmasına sebebiyet verdiğini hatırlayan AYM, şunları kaydetti:

“Bu durumda beraat kararı anlamsız hâle gelmiş ve başvurucuların masumiyetine gölge düşürülmüştür. Öte yandan iki yargı kolu arasında başvurucuların atfedilen suçu işleyip işlemediğiyle ilgili olarak çelişkili kararların ortaya çıkmasına sebep olunmuş ve masumiyet karinesinin ikinci boyutunun ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle her iki başvuruda da Anayasa’nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.”

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com