Pandemi ile aile sağlığı çalışanlarının iş yükünün arttığına dikkat çeken Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Başkanı Dr. Gürsel Özer, “Yorulduk yıprandık. Özlük haklarımızın bir an önce düzeltilmesini ve kadro eksiklerinin giderilmesini istiyoruz” dedi.
Türkiye genelinde 8 bin kadar Aile Sağlığı Merkezi (ASM) bulunuyor ve aktif olarak yaklaşık 25 bin aile hekimi görev yapıyor. 2 bine yakın aile hekimliği birimi ise boş. Her aile hekimine 3 bin 500’e yakın hasta kayıtlı. Bu sayı İstanbul’da bazı ilçelerde (Esenyurt) 4 bine kadar çıkabiliyor.
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Başkanı Dr. Gürsel Özer, “65 yaş üstü zatürree aşısı, mevsimsel grip aşıları ve okul çağı aşılamaları aile hekimlerine verildi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bazı illerde filyasyon görevleri bizlere verilmeye çalışıldı. Pandemi sürecinde iş yükümüz arttı, yorulduk, yıprandık. Ancak hak ettiğimiz beklentilerimiz karşılanmadı. Özlük haklarımızda kayıplar yaşadık. Özlük haklarımızın bir an önce düzeltilmesini ve kadro eksiklerinin giderilmesini istiyoruz. Uyarıyoruz ve diyoruz ki: Taleplerimizin en kısa zamanda karşılanmaması durumunda yaşanacak olumsuzlukların sorumluluğu, yıllardır yaşanan baskıyı ve görmezlikten gelinmeyi sineye çeken aile hekimliği çalışanlarında olmayacaktır” dedi.
Bu haber de ilginizi çekebilir:
Türk Tabipler Birliği (TTB) de Covid-19 Pandemisi 10. Ay Raporu’nda “Covid-19 Sürecinde Bağışıklama: Aile Hekimliği Boyutu” başlığıyla yer alan raporda, aile sağlığı merkezlerinin ve aile hekimlerinin durumuna dikkat çekildi.
Raporda, “Biz kendimiz ve hastalarımız için güvenli aşılama talep ediyoruz” denilen raporda, “Türkiye genelinde yedi bine yakın aile sağlığı merkezi (ASM) vardır. Sadece Bilkent ve Başakşehir Şehir Hastanelerindeki yatak sayısı Türkiye genelindeki ASM sayısı kadardır. Salgın yerelde, mahallede yönetilir ancak Sağlık Bakanlığı ne yazık ki uzunca zamandır toplumun sağlık ihtiyacını karşılayacak aile sağlığı merkezlerini desteklememektedir” ifadeleri yer aldı.
26 BİN 252 AİLE HEKİMLİĞİ VAR
“Ülkemizde 2018 verilerine göre 26 bin 252 aile hekimliği birimi vardır ancak bunların 24 bin 82’sinde aile hekimi vardır. Dahası sadece 20 bin 747’sinde ebe ve hemşire mevcuttur” denilen raporda şunlar sıralandı:
-Kişisel koruyucu ekipman temini ve atık yönetimi bakanlığın sorumluluğunda olmalıdır. Günde bir milyon aşı milyonlarca çift eldiven ve binlerce kilo tıbbi atık demektir. Sağlık Bakanlığı aile hekimliği çalışanlarına kişisel koruyucu ekipman temin etmediği gibi atık yönetimi ve imhası için kilo başına vergi verdiğimizi bilmektedir. Toplum aşılamasında bu maliyet aile hekimlerinin sırtına yüklenemez.
Bu haber de ilginizi çekebilir:
-Sağlık Bakanlığı elektrik kesintileri ya da aşı dolabı olmayan bu dolapların yarattığı sorunlar nedeniyle yaşanan soğuk zincir kırılmaları için aile hekimlerine çok sık cezalar kesmektedir. Rutinde dolu olan dolaplara ek gelecek bir aşı yükünden kaynaklı ceza kaygısı olmadan aşıları güvenle yapabilmeyi istiyoruz.
-2019 yılında 45 bin civarında ebe, hemşire ve hekime yılda 278 milyon müracaat olmuştur. Bu birim başına günlük 50 kişiye yakın müracaat anlamına gelmektedir. Halihazırda her gün bu yükü taşıyan aile hekimliği birimlerinde gündelik rutin işlerin yanında bir kişinin 30 dakika beklemesi gereken, farklı yazılımlara veri girmemiz istenen ve herkesin beklediği aşılama kaç kişiye yapılabilir?
