Gazeteci Ruşen Çakır: "Ne kadar operasyon yaparlarsa yapsınlar yurt içinde ve yurt dışında... Ortada çok ciddi bir sorun var. Bu iş artık Erdoğan ve iktidarının taşıyabileceği bir iş değil. İçinde yaşadığı bütün sorunlara ve yediği bütün darbelere rağmen Fethullahçılar toparlanıyor."
Gazeteci Ruşen Çakır, Türkiye’de ve yurt dışında devam eden operasyonlara rağmen Gülen cemaatinin özellikle Avrupa ve ABD’de toparlanmaya başladıklarını ‘şahsen gözlemlediğini’ söyledi.
Çakır, Erdoğan iktidarının ne ulusal ne de küresel anlamda Gülen cemaati ile etkili bir mücadele edemediğini öne sürerek “Bu iş artık Erdoğan ve iktidarının taşıyabileceği bir iş değil. İçinde yaşadığı bütün sorunlara ve yediği bütün darbelere rağmen eğer Fethullahçılık hâlâ varlığını sürdürüyorsa ve tekrar etkili olmaya başlıyorsa, bunun birinci derece sorumlusu Türkiye’yi yönetenlerdir.” dedi.
Youtube’daki Medyascope kanalında konuşan Ruşen Çakır, şu ifadeleri kullandı:
ABD KONGRESİ VE BEYAZ SARAY’DAKİ İSİMLERE ULAŞABİLİYORLAR
“… Kaçan kaçtı ama hareket devam ediyor, bir toparlanma emaresi de var. Özellikle Türkiye’de iktidarın krizi derinleştiği ölçüde Fethullahçıların kendilerini toparlamaya başladıklarını görüyoruz. Başta Amerika olmak üzere Batı’da toparlanma içerisine girdiklerini şahsen gözlüyorum. Birtakım işaretler var. Tanıdığım, güvendiğim bazı arkadaşlarım benzer gözlemler paylaştı. Biden’ın başkan olmasından sonra tekrar lobi faaliyetleri içerisine girdikleri ki yakın zamana kadar Enes Kanter tek başına bir şeyler yapıyordu. Şimdi onun dışında da yeni birtakım kurumlar kurdukları ve lobi faaliyetlerine girdikleri görülüyor. New York merkezinde bir dijital reklam vermişlerdi ve Ankara cevap vermek için bayağı uğraşmıştı. Şimdi akademik çevrelerde, ABD Kongresi’nde ve hatta başkanlık sitemi içerisinde yetkililere ulaşabildikleri görülüyor. Özellikle Trump döneminde sessiz kalmışlardı.
BUGÜNE KADAR SOYKIRIM KARARI ÇIKMAMASINDA ETKİLİ OLMUŞLARDI
Şimdi Erdoğan’la sorunlu olan bir başkan ve başkanın ekibi içerisinde Erdoğan ve ekibi tarafından hedef gösterilmiş çok sayıda isim var. Şunu bir not olarak düşmem izin verin; geçmiş tarihlerde kongrede ve başkan nezdinde 24 Nisan’ın soykırım olarak tanınmamasında tek belirleyici olmasalar da etkili olmuşlardı. Çünkü AKP ile birlikte çalıştıkları dönemde böyle bir sorunun çıkmasını onlar da istemiyordu. Biden’ın açıklamasından sonraki tavırlarını bilmiyorum ama memnun olsalar da açıkça ifade etmeyeceklerini sanıyorum. Ama bunun Erdoğan’ı daha da zayıflatacağını görmüşlerdir.
Köşelerine çekilmiş olan bazı isimlerin son dönemde tekrar ortaya çıktıklarını görüyorum. Medyaya, sosyal medyaya daha bir ağırlık veriyorlar. Batıda yaşayan, Fethullahçı olmayan ama Türkiye’deki yönetime de muhalif olduğunu bildiğimiz isimler yayınlarına çıkıyor. Bu da Fethullahçıların tekrar toparlanmaya başladıklarının bir işareti olarak görülebilir.
İLGİNÇ BİR DURUM, OPERASYONLAR VAR AMA FETHULLAHÇILAR TOPARLANIYOR
İlginç bir durum; Türkiye’de operasyonlar devam ediyor ama operasyonların devam etmesi Fethullahçıların Türkiye’de varlığının da devam ettiğinin bir işareti. Bir yandan kendi içinde iktidar kavgaları yaşanıyor, bir yandan uzaklaşan, bağımsızlığını ilan edenler var ama bir yandan da öz güvenlerini yeniden kazanmaya başladıklarını ve seslerini tekrar yükseltmeye başladıklarını görüyoruz. İlginç bir durum, bu olayın kolay kolay kapanmayacağı anlaşılıyor. Bunun da birinci derece nedeni Türkiye’yi yönetenlerin başarısızlığıdır. Bunu ısrarla söylüyorum, bu kafayla, onların perspektifiyle söylüyorum, FETÖ ile mücadele kafasıyla, ne kadar operasyon yaparlarsa yapsınlar yurt içinde ve yurt dışında, ki MİT’in çok ciddi operasyonları olduğunu görüyoruz, aynı zamanda bazı Asya ve Afrika ülkelerinde okulların ve kurumların devri için baskı yapıldığını görüyoruz, bütün bunlara rağmen ortada çok ciddi bir sorun var. Erdoğan iktidarı Fethullahçılığı Türkiye’nin bir sorunu olarak değil, kendi sorunu gibi gördüğü için ne ulusal ne de küresel anlamda etkili bir mücadele edemiyor. Bu iş artık Erdoğan ve iktidarının taşıyabileceği bir iş değil. İçinde yaşadığı bütün sorunlara ve yediği bütün darbelere rağmen eğer Fethullahçılık hâlâ varlığını sürdürüyorsa ve tekrar etkili olmaya başlıyorsa, bunun birinci derece sorumlusu Türkiye’yi yönetenler, daha doğrusu yönetemeyenlerdir.”
