DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, halkın pandemiyle daha da derinleşen ekonomik kriz nedeniyle açıklık sınırında yaşadığını belirterek, "Çarşı pazar enflasyonunu yüzde 30’lara, 40’lara, 50’lere kadar yükselttiler. Onlara sorsanız enflasyon yüzde 10 küsur. Ama gerçek enflasyonu sokağa çıkan, pazara giden vatandaş çok iyi biliyor."dedi.
Ali Babacan, Samsun'da sokaklarına vatandaşlar ile sohbet etti.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonominin kötü durumda olmasının en önemli sebeplerinden birisinin, şu andaki yönetimin hukuku çiğnemeyi bir alışkanlık hâline getirmesi olduğunu belirtti. Babacan, halkın pandemiyle daha da derinleşen ekonomik kriz nedeniyle açıklık sınırında yaşadığına işaret etti.
Babacan, partisinin 1. Olağan Samsun İl Kongresi’nde konuştu. Babacan, ekonominin kötü durumda olmasının en önemli sebeplerinden birisinin, şu andaki yönetimin hukuku çiğnemeyi bir alışkanlık hâline getirmesi olduğunu belirtti. İktidar sözcülerinin hukuk reformundan bahsetmesini eleştiren Babacan, “Mafyanın, çetelerin, karanlık güçlerin kol gezdiği, Cumhurbaşkanı’nın desteğiyle mahkemelerin anayasaya uymadığı bir dönemde, kalkmışlar bir de hukuk reformundan bahsediyorlar.”dedi.
Babacan, ülkede adeta konuşmayı yasakladıklarına işaret ederek, şunları söyledi: “Ağzını açanı, fikrini söyleyeni susturuyorlar. Bakın şu an ekonomimiz son yirmi yılın en kötü seviyesinde. Konuşmaya müsaade etmezlerse, kulaklarını açıp dinlemezlerse ‘en doğru benim fikrim’ diye inat ederlerse elbette sonuç bu olur. İşte o yüzden biz diyoruz ki korkma Türkiye. Konuş. Konuş ki Türkiye kazansın!”
‘VATANDAŞ BEDELİNİ ÖDEDİĞİ SAĞLIK HİZMETİNİ ALAMIYOR’
Babacan, halkın bedelini ödediği sağlık hizmetlerine ulaşmakta sıkıntı yaşadığına işaret ederek, “Şu an halkımızın açık bir şekilde sağlık hakkına erişimi engelleniyor. Bu yönetim sağlık sistemini ciddi bir tıkanıklığa mahkûm etti. Herkesin maaşından sağlık sigortası primi kesiliyor. Halkımız bu bedeli ödediği hâlde sağlık hizmetlerine erişmekte güçlük çekiyor. İşte burada da kaybet-kaybet tablosu görüyoruz.”şeklinde konuştu.
Türkiye’de koronavirüsle ilgili ağır tablo olmasının tek sebebinin kötü yönetim olduğunu vurgulayan Babacan, “Artık yeter! İşin ucunda bu milletin hayatı var. Tekrar ediyorum: İnsanların salgın hastalık yüzünden hayatlarını kaybetmeleri önlenebilir. Tablonun bu denli ağır olmasının tek sebebi kötü yönetimdir. Açıklanan düşük vaka sayısıyla bile, pandemide dünya üçüncüsü olmamızın başka bir izahı yok.”dedi.
AKLINIZ BAŞINIZA YENİ Mİ GELDİ?
Babacan, hükümetin tekrar tekrar yaşanan döviz krizlerinden ve ekonominin dibe çakılmasından sonra bugünlerde hükümetin ‘güven olmadan ekonomi güçlenmez’ dediğini belirterek, “Aklınız şimdi mi başınıza geliyor?” sorusunu yöneltti.
“Hazırsanız kopya veriyorum, dikkatle dinleyin” diye Babanca, konuşmasına şöyle devam etti: “Enflasyonu olduğundan düşük açıklamak size güven kazandırmaz. Pandemi vaka sayılarını düşük açıklamak, size güven kazandırmaz. Doğru haber yapan gazetecileri işten attırmak, doğruyu söyleyen sivil toplum kuruluşlarını hain ilan etmek, size güven kazandırmaz. Suç örgütlerine, yasadışı yapılara övgüler düzenlerle ortak olmak, onlara sahip çıkmak, size güven kazandırmaz. Yargıyı siyasi etki altına alıp, mahkemelerin bağımsızlığını yok etmek, size güven kazandırmaz. Bu toplumu kutuplaştırmak, bazı toplum kesimlerini öteki ilan etmek, düşman ilan etmek, size güven kazandırmaz. Dış ilişkilerde herkesle kavgalı olmak, herkesi düşman ilan edip, sonra da yapayalnız kalmak, size güven kazandırmaz.”
‘YANLIŞ DIŞ POLİTİKA YÜZÜNDEN TÜRKİYE İÇE KAPANDI’
Türkiye’nin yanlış politikalar yüzünden içe kapandığını kaydeden Babacan, “Geçtiğimiz gün Ağrı’nın İran sınırına 81 kilometrelik duvar yaptıklarını söylediler. Zaten Suriye sınırımızdaki 800 küsur kilometrelik duvarı da geçtiğimiz aylarda tamamladılar. Dış politikayı, diplomasiyi rafa kaldırdıkları için, güvenliği ancak sınırlar boyu duvarlarla sağlamaya çalışıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Biz vaktiyle dış ilişkileri yönetirken komşularımızla iyi ilişkileri esas aldık. Bırakın duvar örmeyi, serbest dolaşımı hedefledik. Hatırlayın, o günlerde hem üretimimiz hem de ihracatımız hızla arttı. Ülkemizin refahı arttı. En çok da sınır illerimiz istifade etti bundan. Ama şimdi uygulanan bu yanlış politikalarla ülkemiz daha da içe kapanıyor.”dedi.
Babacan, iktidarın yıllardır Avrupa ülkeleri kavga ettiğini şimdi ise ‘kendimizi Avrupa’da görüyorüz’ diye açıklama yaptıklarını hatırlatarak, “S-400 füzelerine milyarlarca dolar para verdiniz, kullanamıyorsunuz. F35 savaş uçaklarına milyarlarca dolar para verdiniz, onları da alamadınız. Hem milyarlarca doları kaybet, hem F35’leri kaybet, hem de S400’leri… Bu mu dış politika? Kaybet-kaybet-kaybet!”diye konuştu.
‘GERÇEK ENFLASYONU PAZARA GİDEN VATANDAŞ İYİ BİLİYOR’
Babacan, halkın pandemiyle daha da derinleşen ekonomik kriz nedeniyle açıklık sınırında yaşadığına işaret ederek, “Türkiye’yi getirdikleri bu noktada, her üç kişiden biri işsiz veya atıl durumda. Çarşı pazar enflasyonunu yüzde 30’lara, 40’lara, 50’lere kadar yükselttiler. Onlara sorsanız enflasyon yüzde 10 küsur. Ama gerçek enflasyonu sokağa çıkan, pazara giden vatandaş çok iyi biliyor.”dedi.
