Adil Öksüz, 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü’nde boş bir arazide jandarma ekiplerince gözaltına alınır ve GBT sorgulaması için karakola götürülür. Ankara İstihbarat Şube’de ve MİT'te kriz çıkar… Öksüz’ün yakalanmaması üzerine bir plan yapılmıştır çünkü.
15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden olduğu öne sürülen Adil Öksüz’ün gözaltına alınması ve Sincan Adliyesi’nde serbest bırakılması ile ilgili muamma devam ediyor. O dönemde Emniyet İstihbarat Dairesi’nde görev yapan ve ardından yurt dışına çıkan bir istihbarat görevlisi, hem Öksüz’le hem de 15 Temmuz hazırlıkları ile ilgili ilginç ve önemli bilgiler verdi. Bulunduğu ülkede bir araya geldiğimiz eski istihbaratçı, darbe girişimi emniyet istihbarattaki bazı gelişmeleri aktardı.
Kaynağıma göre Adil Öksüz’ün sırra kadem basmasıyle ilgili olaylar silsilesi şöyle gelişiyor…
10 Ekim 2015’te Ankara’daki Gar saldırısı sonrasında Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Cihangir Ulusoy, görevi ihmalden açığa alındı.
Yerine vekaleten başka bir istihbarat şube müdürü atandı.
Bu tarihten sonra Ulusoy’un İstihbarat şubeye giriş yetkisi kaldırıldı. Ancak Ulusoy kendisine yakın emniyet görevlileri ile irtibatını kesmedi. Emniyet dışında sürekli bir araya geldi. Onları belirli soruşturmalara yönelik bilgilendirdi. Toplanan verilerle ilgili de bilgiler aldı.
15 Temmuz’dan yaklaşık 3 ay önce, kendisine yakın istihbarat görevlileri ile yeniden bir araya geldi. Onlara, “Üç ay sonrasına hazırlıklı olun. İrtibatı koparmayalım.” şeklinde bilgi verdi.
Tarihler 15 Temmuz 2016, saat 17.30.
Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’ne giriş yetkisi olmayan Cihangir Ulusoy, İstihbarat Şube’nin bulunduğu 6. Kata gelir… Kapıda bulunan güvenlik memuruna, İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nı aramasını söyler. Geçmişte birlikte çalıştığı için de görevli daireyi hemen arar…
Telefonun diğer ucunda dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç vardır. Ulusoy, telefonu görevlinin elinden alır… “Başkanım emriniz üzerine istihbarat şubeye geldim. Emirlerinizi bekliyorum.” diyerek telefonu kapatır…
Gece 15 Temmuz darbe girişimi olur… Aynı gece, İstihbarat Başkanı Dinç’in sözlü talimatı ile Ulusoy’un açığı kaldırılır. Resmi olmasa da Cihangir Ulusoy, yaklaşık sekiz ayın ardından yeniden koltuğuna oturur… Bu tarihten itibaren de Ankara’da Gülen grubuna yönelik soruşturmaların merkezine yerleşir.
Adil Öksüz’ün Akıncı Üssü’nde darbeci askerlerle birlikte gözaltına alınmasıyla ilgisine gelince…
Öksüz, 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü’nde boş bir arazide jandarma ekiplerince gözaltına alınır.
Jandarma personeli şüpheli görünümlü sivil şahsı GBT sorgulaması için karakola götürür.
Karakolda yanında bilindiği gibi GPS cihazı ve iki telefon vardır. Aslında GPS cihazı kendisiyle irtibatlı istihbaratçıların kendisini takibi için önceden verilir.
Ne var ki, jandarma ekipleri Adil Öksüz’ü gözaltına alınca, plan bozulur…
Ankara İstihbarat Şube’de ve MİT Başkanlığı’nda kriz çıkar…
Ekipler arasında telefon trafiği yaşanır.
Gözaltının kamuoyuna yansımaması için mücadele edilir.
Bu kapsamda Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca karakola gönderilir.
Öksüz’e rahat olması gerektiği ve mahkeme aşamasında serbest bırakılacağı açıkça söylenir.
Sarıkoca’nın karakolu terk etmesinin ardından karakola Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli istihbaratçı S. K. ve ekibi gelir. S.K., Öksüz’ün asli görevinden habersiz olduğu için onunla özel olarak ilgilenir. Kimlik bilgilerini aldıktan sonra Ankara İstihbarat Şube’yi arar. Orada görevliler sorgu ekranın sadece dairede açık olduğunu, bundan dolayı dairede görevli B.A.’nın irtibat bilgilerini verir. S.K., Adil Öksüz’ün TC numarasını söylediğinde, B.A., “FETÖ’nün asker imamı” cevabını alır. Ardından telefonu kapatır.
S.K., bunun üzerine Adil Öksüz’ü özel bir odaya alır…
Ve darp etmeye başlar… Ardından da copla işkence yapar… S.K., bu yaptıklarını daha sonra mahkeme huzurunda büyük bir özgüvenle anlatır. Mahkeme başkanı da onu takdir eder haliyle…
Adil Öksüz isminin daireye bildirilmesi üzerine Ankara karışır…
Öksüz’ün yakalanmaması üzerine bir plan yapılmıştır çünkü.
Devreye MİT Bölge Başkanlığı girer…
Adil Öksüz’ün karakolda bırakılması ve onun dışındaki askerlerin Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne getirilmesi talep edilir.
Talep karşılık bulur… S.K. ve ekibi apar topar merkeze çağrılır…
İstihbarat görevlisinin anlattığı bilgilere göre; Öksüz’ün bulunduğu karakola bu kez, Ankara İstihbarat Şubesi Müdürü Cihangir Ulusoy ve MİT Bölge Başkanlığı’nda görevli üst düzey bir kişi gider.
Adil Öksüz ile görüşme yapılır…
Adliye safahatında serbest bırakılacağı garantisi verilir. Karakolda bulunan jandarma personelinden de Adil Öksüz ile muhatap olunmaması istenir…
Aynı görevliler gece yarısı da Adil Öksüz’ü adliyeye çıkarır. Orada savcılar ve hakimlerle görüşmeler yapılır… Öksüz’ün istihbarat görevlisi olduğu heyete anlatılır… Gerekli resmi evraklarda adliye görevlilerine gösterilir…
İstihbarat görevlisi kaynağım, Adil Öksüz’ün yurt dışına çıkarılmasının da aynı kişiler eliyle yapıldığına dikkat çekiyor… Bir ekibin Sakarya’da Öksüz’ü aldığını ve oradan da resmi araçlarla yurt dışına çıkarıldığını kaydediyor…
Bu istihbarat ve bilgiler ne kadar doğru, zaman gösterecek.
