Alman Tagesschau yayın organında yer alan yorum yazısında Erdoğan'ın Akdeniz ve Libya politikaları eleştirildi. Akdeniz'de Erdoğan'ın 'tek başına hareket ettiği', birkaç hafta önce neredeyse Fransa ve Türk gemilerinin askeri çatışmanın eşiğine geldiği belirtilen yazıda Avrupa Parlamentosu'nda bazı vekillerin Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını istediği belirtildi.
Almanya’da yayın yapan Tagesschau kanalında, “Erdoğan ve Avrupa: Sorunlu ortakla ne yapmalı?” başlığıyla yer verilen haberde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Akdeniz ve Libya politikaları eleştirildi.
Helga Schmidt imzalı, yorum yazısında “AB ve NATO, üç Türk savaş gemisinin bir Fransız fırkateyniyle karşı karşıya gelmesinden endişe ediyor. Erdoğan’ın, Suriye ve Libya’daki politikaları dahil olmak üzere, yürüttüğü agresif politikaları kınanıyor” denildi. Yazıda şu yorumlar yapıldı:
“Uzun zamandır Yunanistan ve Kıbrıs, Avrupa Birliği’nin Erdoğan’la açıkça konuşması gerektiği talebinde yalnız kalmıştı. Türk Cumhurbaşkanı’nın Akdeniz’de tek başına hareket etmesinin Avrupalılar tarafından artık hoşgörülmediğinin açıkça belirtilmesini istiyorlardı. Ancak, şimdi diğer AB ülkelerinde de alarm zilleri çalıyor.”
Yazıda, Avrupa Parlamentosu’nun ‘etkili vekillerinden’ ve Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yakın sırdaşı olduğu vurgulanan Fransız politikacı Nathalie Loiseau’nun görüşlerine de yer verildi. ‘Erdoğan’ın, Akdeniz’deki ortak çıkarlara karşı hareket ettiğini’ söyleyen Loiseau’nun açıklamaları yazıda şöyle aktarıldı:
“(Fransız politikacı) tüm listeyi sıraladı: Suriye’nin işgali; İslamcılara karşı mücadeleyi zayıflattı. Kıbrıs kıyılarında yasadışı gaz sondajı: Uluslararası hukukun ihlali. Ve son olarak Libya’daki iç savaşa müdahale: Berlin konferansının Libya’nın bölünme riskiyle ihlali. Berlin konferansında Türkiye, diğer 11 ülkeyle ile birlikte, Libya’ya silah vermeyi durdurmayı taahhüt etmişti.”
Yazıda, Erdoğan’ın Akdeniz siyasetinin Avrupa Parlamentosu’nda tartışıldığı belirtilerek, şu yorumlar yapıldı:
“Recep Tayyip Erdoğan’a karşı en sert eleştirinin Fransa’dan gelmesinin bir nedeni var. Dört hafta önce, Türk savaş gemileri silah ambargosunu denetleyen bir Fransız fırkateynini engelleyince Akdeniz’de neredeyse askeri bir çatışma yaşanacaktı. Neredeyse bir çatışma çıkması sadece AB’yi endişelendirmedi. NATO’da da bir araştırma komitesi kurulmasına neden oldu.
İttifakın iki üyesinin, birbirine bu kadar düşmanca davranmasının daha önce bir örneği görülmedi. Bununla birlikte, yaptırım uygulamak da olası değil. Türkiye, ittifakın güneydoğusunda stratejik öneme sahip.
Elbette AB’de, birçok kişi bunu farklı görüyor. Avrupa Parlamentosu Avrupa Halk Partisi lideri Manfred Weber, ‘Türkiye büyük ölçüde Avrupa Birliği’nin değerlerinden uzaklaşıyor. Erdoğan’ın bize baskı yapmasına izin vermeyeceğiz’ dedi. (Weber) AB’den Türkiye cumhurbaşkanına sınır çizmesini istiyor: ‘Türkiye ile yürüttüğümüz katılım müzakereleri bir hata oldu. Bu, Türk tarafında, son vermemiz gereken, birçok hayal kırıklığına yol açtı. Yeni bir ortaklık kurmalıyız. Ankara’nın buna hazır olduğunu umuyoruz.'”
Yazıda, Weber’in gümrük birliğini daha fazla kısaltamaya gidilebileceğini düşündüğü belirtildi ve şöyle devam edildi:
“Diğer siyasi gruplardan birçok milletvekili de Erdoğan’ın AB üyesi Kıbrıs açıklarında doğalgaz faaliyetlerine devam ettiği müddetçe yaptırım çağrısı yapıyor. Karşıt açıklama AB baş diplomatı Josip Borrell’den geliyor. (Borell) ‘Türkiye önemli bir ortak, katılım adayı ve NATO müttefiki’ diyor: ‘İlişkilerimizdeki mevcut negatif eğilim durdurulmalı ve tersine çevrilmelidir.’ Borrell’in bakış açısına göre, yaptırımlar yanlış bir yol. Gelecek Pazartesi Borrell, AB Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye’nin politikasını bir konu haline getirmek istiyor.” (KRONOS DÜNYA)
